Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, ’Astragalus’ yahut halk ortasında bilinen ismiyle geven otunun, bedeni özgür radikallere karşı muhafazaya yardımcı olan antioksidan bileşenler içerdiğini ve bunun da hücresel hasarı azaltmaya ve yaşlanmayı yavaşlatmaya yardımcı olabildiğini söyledi.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, halk ortasında geven otu olarak bilinen Astragalus’un sıhhate yararlarını açıkladı.
Gevenin aslında tam bir bozkır bitkisi olduğunu belirten Karabulut, “Geven otu, baklagiller familyasından gelir. Yetiştiği bölgelere nazaran yapısal manada değişim gösteren geven otu, Çin’de yetiştiğinden Çin geveni olarak isimlendirilir. Bitkisel tıpta alternatif olarak tercih edilmeye başlayan geven otu, koyu kahverengi renginde bir köke sahiptir” dedi. Geven otunun kullanımına dair birinci bulguların milat öncesi 1. yüzyıla dayanan kimi yazılı kaynaklar olduğunu hatırlatan Karabulut, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden, çeşitli enfeksiyonlarda kullanılan bu bitkinin sıhhat alanında birçok yararının bulunduğunu söyledi.
“BİLİMSEL KAYNAKLARA NAZARAN TÜRKİYE’DE 415 TIP BULUNUYOR”
Dünyada yaklaşık 3 bin çeşit geven otu tipi bulunduğunu da lisana getiren Prof. Dr. Karabulut, “Bilimsel kaynaklara nazaran Türkiye’de 415 çeşit bulunuyor. Tek bir köksapı ile toprağa bağlanan geven, yarım daire halinde büyüyor ve yarım dairenin üzeri dikenlerle kaplı. Kökleri çok uzun ve sağlam. Bol topraklı düzlüklerden, adeta kayası çıkmış yamaçlara kadar her yerde büyüyebiliyor” sözlerine yer verdi.
Gevenin tıbbi hedeflerle da kullanıldığını aktaran Akbulut, “Kitre ismi verilen husus gevenden elde edilmektedir. Boya sanayinden ilaç sanayine epeyce geniş bir alanda gevenden elde edilen unsurlar kullanılabilmektedir. Şu anda Astragalus Membranaceus’tan 200’den fazla bileşen izole edilmiş ve tanımlanmıştır” dedi.
Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Astragalus bitkisinin klasik Çin tıbbı ve başka birtakım klasik tıp sistemlerindeki yararlarını ise şöyle sıraladı:
“Özellikle Astragalus Radix Astragali’nin kurutulmuş köklerinin bileşenleri, oksidatif gerilimle bağlantılı hastalık modellerinde kalp, beyin, böbrek, bağırsak, karaciğer ve akciğer hasarına karşı değerli müdafaa sağlar. 2017 yılında Antiaging yani yaşlanma zıddı mecmuasında Çinli bilim insanlarının yaptığı bilimsel çalışmaya nazaran, ana sistemik yan tesirlerden mahrum yeni amaca has ve tesirli terapötik casuslar geliştirmelerine yardımcı olabilir, böylelikle yaşlanma karşısındaki uğraşta daha düzgün bir tedavi sistemi kurabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğu düşünülen etkin bileşenler içeren gevenin bu nedenle soğuk algınlığı, grip ve öteki enfeksiyonlara karşı da direnci artırabilir.”
YORGUNLUKTAN KALP SIHHATİNE HER ŞEYE ÂLÂ GELİYOR
Astragalus, güç düzeylerini artırmaya yardımcı olduğu düşünülen bir bitki olduğunu söyleyen Karabulut şu sözleri kullandı:
“Yorgunluk ve halsizlikle gayrette kullanılabilir. Bedeni hür radikallere karşı müdafaaya yardımcı olan antioksidan bileşenler içeren gevenin ayrıyeten hücresel hasarı azaltmaya ve yaşlanmayı yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Kimi araştırmalar, astragalusun kan şekerini düzenlemeye yardımcı olabileceğini göstermektedir, bu da diyabet idaresine yardımcı olabilir. Astragalus, kalp sıhhatini desteklemeye yardımcı olabilecek tesirleri ile ilişkilendirilmiştir. Kan basıncını düşürebilir ve kardiyovasküler sıhhati artırabilir.”
“KÖKLERİ KAYNATILIP İÇİLEBİLİR YAHUT ÇİĞ OLARAK DA TÜKETİLEBİLİR”
Bitkilerin profesörü olarak da bilinen Prof. Dr. Karabulut, geven otunun nasıl kullanılması gerektiğine dair ise şu bilgileri paylaşarak kelamlarını noktaladı:
“Geven otunun ekseriyetle kökleri kullanılmaktadır. Kökleri kurutulup temizlenerek kaynatılıp içilebilir yahut kökler dilimlenerek çiğ olarak da tüketilebilir. İmmünstimulan olması nedeniyle multipl skleroz, sistemik lupus eritematosuz, romatoit artrit üzere otoimmun hastalıkları olan şahıslarda kullanılmamalıdır. Kâfi data olmaması nedeniyle gebe ve emziren bayanlarda kullanılması önerilmez. Hastalık belirtilerinin geçmemesi durumunda yahut kullanımı sırasında istenmeyen tesir görülürse tabibe danışılmalıdır. Kullanımı sırasında semptomlarda düzgünleşme gözlenmezse tabibe başvurulmalıdır. Bitkisel eserlerle tedavi konusunda eğitim görmüş doktor ve eczacılar kontrolünde kullanılmalıdır.”
