Ulusal Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ait, “Öğretmen arkadaşlarımızın sorunları, prestiji ve çalışma şartları açısından da kâfi olduğuna inanmıyorum. Yeterli bir düzenleme fakat eksik” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Eğitim-Bir-Sen tarafından düzenlenen “Eğitim Temalı 7. Kısa Sinema Müsabakası Gala ve Ödül Töreni”ne katıldı.
Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen merasimde Bakan Tekin, yarışta dereceye giren kısa sinemaları izledi.
Tekin, konuşmasını Filistinlilere takviye maksadıyla taktığı kefiye ile yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür” kelamına atıfta bulunan Tekin, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanımız dünyanın siyasal hegemonik sistemine karşı çıkıyor. Yani Türkiye’nin bugüne kadar yapmadığı bir karşı çıkış. Dünyada da yankı bulan bir karşı çıkış. Ben bunu biraz daha ileriye taşımak istiyorum ve ben öbür bir şeye daha karşı çıkıyorum. Salt siyasal hegemonyaya karşı çıkmak yetmiyor. Tıpkı vakitte dünyanın, memleketler arası örgütlerin kozmik ve bize pazarladığı milletlerarası metinlere de daima birlikte karşı çıkmamız lazım. Bunların yine gözden geçirilmesi lazım. Bizim ve bizim üzere toplumların hassasiyetlerinin yansıtıldığı metinler kaleme alınabilirse onlara üniversal insan hakları ya da hak hukuk metinleri isimlerini verebiliriz diye düşünüyorum. Neden bizim ve bizim üzere toplumların aileye verdiği paha kozmik insan hakları metinlerinde yok? Neden aileyi ortadan kaldırabilecek sapkın gelişmeler, bu insan hakları metinlerinden hareketle oradan referans ile meşrulaştırılabiliyor?”
Filistin’de yaşananlara da değinen Tekin, milletlerarası ve üniversal metinlerin hepsinin zulüm gören insanların temel hak ve hürriyetlerini garanti altına alma tezinde olduğunu tabir etti. Tekin, milletlerarası metinlerin, yaşanan birden fazla olayda Müslüman toplumların haklarını savunmak için devreye girmediğini anlattı.
Tekin, yalnızca milletlerarası alanlarda değil, Türkiye’de de uzun yıllar boyunca, sanat, kültür ve gibisi mevzularda referans pahalara atıfta bulunan sanatsal yapıtlarının ötekileştirildiği, sanatsal kıymetinin olmadığı tenkitlerinin yapıldığı devirler yaşandığını belirtti.
Öğretmen buluşmalarına değinen Tekin, bu programlar sonrasında çok olumlu geri dönüşler aldıklarını, bunları yaparken sendikalarla da işbirliği içerisinde olduklarını lisana getirdi. Tekin, yapan tenkitlerle kendilerine takviye olan Eğitim Bir-Sen’e teşekkür etti.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ait değerlendirmelerde bulunan Tekin, şunları kaydetti:
“Mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunun, öğretmen arkadaşlarımızın sorunları, prestiji ve çalışma şartları açısından kâfi olduğuna inanmıyorum. Eksik, yani düzgün bir düzenleme lakin eksik. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını da göz önünde bulundurarak daha kapsayıcı ve sıkıntıları çözücü bir metnin hazırlanacağını da ümit ediyorum. Biz kendi ismimize bu türlü bir hazırlığın içerisindeyiz.”
Müfredat değişikliği
Müfredatla ilgi de konuşan Tekin, “Kamuoyunda çokça eleştiriyorlar. ‘Sürekli müfredat değiştiriliyor’ deniyor. Pekala ne yapmamız lazım? Yani ‘müfredatı yaptık, artık hiç değiştirmeyeceğiz’ mi dememiz gerekiyor?” ifadesini kullandı.
Tekin, dünyanın daima geliştiği ve yenilendiği bir periyotta sabit bir müfredatta kalınmasının günü ve çağı yakalamak konusunda yetersiz kalacağına değinerek, şöyle devam etti:
“Müfredat dediğimiz şey çok dinamik olmalı, daima güncellenmeli. Zira içinde yaşadığımız periyot sahiden çok süratli değişiyor. Çocuklarımız bu gelişmeleri bu değişimleri tahminen bizden daha süratli takip ediyorlar. Biz bunu müfredatımızda, ders kitaplarımızda yansıtmazsak çocuklarımız nezdinde hem saygınlığımız azalacak hem de çocuklarımızı yanlışsız yetiştirmemiş olacağız.”
Müfredatın sık sık revize edilmesini gerçek bulduğunu belirten Tekin, “Müfredat manasında bizim yaptığımız şey bir revizyon değil. Bizimki, önemli manada bir müfredat değişikliği. Ana paradigmasından tutun, bize ilişkin ve bizim değerlerimizle inşa edilmiş, bizim referanslarımızın ışığında oluşturulmuş bir eğitim sistemi inşa süreci. Bunun çalışmalarına da bugün başlamadık. Bu yaklaşık 10 yıllık bir süreç” şeklinde konuştu.
“Dilin dönmediği, feryadın işitilmediği tabanlarda misyon, sanat ve sanatkara düşüyor”
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Lideri Ali Yalçın da Filistin’de yaşanan soykırım ve insanlık dramı karşısında kelamın tükendiği noktada olunduğunu belirterek, “Dilin dönmediği, feryadın işitilmediği tabanlarda misyon, sanat ve sanatkara, sanatın üniversal lisanına düşüyor” diye konuştu.
Dünyanın her yerinde bugün ağır baskılara karşın Filistin’e takviye müzikleri, kısa sinemalar, fotoğraflar, şiirler paylaşıldığını, sanatın çaresizlerin çığlığına, mazlum insanların yumruğuna dönüştüğünü anlatan Yalçın, “Bizlere düşen de hakikatin yanında saf tutan, faziletli sanatkarlara takviye vermektir” dedi.
“Eğitim” temasıyla bu yıl yedincisini düzenledikleri Memleketler arası Kısa Sinema Yarışı’na iştirak sağlayanlara ve emeği geçenlere teşekkür eden Yalçın, “Bu yarışın kaybedeni yok. Katılan bütün eserler bizim gözümüzde değerli. Zira güzellik ve hoşluğun yarışının kaybedeni olmaz” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Tekin’e teşekkür eden Yalçın, “Hem müsteşarlığı hem de bakanlığı periyodunda eğitim ortamlarının güzelleştirilmesi, insanileştirilmesi, eğitim çalışanlarının anlaşılabilmesi ve problemlerini çözerek, yollarını açılabilmesi konusunda çok yanlışsız, gerçek tespitlerle, çok değerli adımlar da atarak bizim de işimizi kolaylaştırdığını bilhassa tabir etmek istiyorum” dedi.
Yalçın, eğitim öğretimde yapılan düzenlemeleri hatırlatarak, hepsinin birbirinden değerli adımlar olduğunu söyledi, taleplerini iletti.
Konuşmaların akabinde müsabaka heyet üyeleri Direktör Kubilay Erkan Yazıcı, Sinema Yazarı Enver Gülşen ve Gazeteci Bedir Acar’a plaket takdim edildi.
Dereceye giren kısa sinemaların gösteriminin yapıldığı programda, müsabakada mükafata layık görülen eser sahiplerine mükafatları verildi.
“Bir Çocuğun Hayali” isimli sinemayla İbrahim Sait Sürmeneli birincilik ödülünün sahibi olurken, “Yetersiz” isimli sinemayla Beyza Yıldır ikinci, “Döngü” isimli sinemayla Alparslan Akdemir üçüncü oldu.
Yarışmada, Emre Kandemir “Elma” isimli sinemayla Mehmet Akif İnan Özel Ödülü’ne, Sinan Koca da “Hanginiz Gerçek” isimli üretimle Erol Battal Sendikal Kadraj Ödülü’ne layık görüldü.
Programda ayrıyeten 6. Fotoğraf Müsabakası Mükafatları de sahiplerini buldu.
İlham Kazdal “Ben Bilirim” isimli fotoğrafla birinci, Musa Talaşlı “Usta ve Çırak” fotoğrafıyla ikinci, Seyit Ali Ünal “Küçük Pehlivanlara Cazgır Dersi” fotoğrafıyla üçüncü seçildi. Adem Güleş de Mehmet Akif İnan Özel Ödülünün sahibi oldu.
Tören sonunda Bakan Tekin, kısa sinema ve fotoğraf yarışında dereceye girenler ve heyet üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
