Yazışmalar dosyaya girdi: Seçil Erzan ‘şifacı’ arkadaşından yardım istemiş

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava evrakında sanıklardan Seçil Erzan’ın telefonunda ‘Nursel abla’ ismiyle kayıtlı kişi ile iletileşme içerikleri yer alıyor.

Söz konusu iletilerde sanık Erzan’ın ‘Nursel abla’ isimli şahsa 20 Eylül 2022’de çözmesi gereken kıymetli işinin olduğunu söyleyerek, tıpkı gün öğlen saatlerinde bir görüşme gerçekleştireceğini ve her şeyin ona bağlı olduğunu yazdığı görülüyor. Bu kişinin ise Erzan’a, “Toplantı nerede olacak? Birazdan seansa gireceğim, çabucak alana şifa indireyim. Rahat ol. ‘Bu işi çarçabuk çözebilmem için neler mümkün? Bu işi çarçabuk çözebilmem için kim ya da kimler bana toplam çarçabuk katkı sağlar?’ de lütfen. Gerisi bende” halinde verdiği karşılık dava evrakında yer alıyor.

Erzan’ın da bu iletiye toplantının bankanın Levent şubesinde olacağı cevabını verdiği söz ediliyor.

“KÖKTEN BİR TAHLİL ŞART”

Sanık Seçil Erzan’ın ‘Nursel Abla’ olarak kayıtlı bu şahsa 24 Ocak’ta yazdığı iletide, gönderdiği ses kayıtlarını sabaha kadar dinleyip uyuduğunu anlatarak, “2 gün erteleyebildim sorunu fakat kökten bir tahlil kaide. Yarın öbür gün nasıl olacak bilmiyorum” dediği görülüyor.

“AKLIMI OYNATACAĞIM”

‘Nursel Abla’ isimli kişinin de sanığın “Kolayca çözülecek lütfen onları daima yap dinle” halindeki iletisine, “İyi ki ancak güzel ki varsın. Candaş yanımda biraz unutmaya çalışıyorum yoksa aklımı oynatacağım” karşılığını verdiği aktarılıyor.

“ALANINDAKİ TÜM NEGATİF GÜÇLERE ÇALIŞTIM”

Erzan’ın yeniden şubat ayında gönderdiği bir iletide kendisini uygun hissetmediğini, çözmeye çalıştığı meselesine ait 3 yerden olumsuz yanıt aldığını tabir etmesi üzerine bu kişinin, “Alanındaki tüm negatif güçlere çalıştım. Gayrimenkullerinin üzerindekilere dahil olmak üzere. Malına mülküne sahip çık. İnsanlara taahhütler verme sahiden. İnşallah Allah’ın yardımcıları yanında olacaklar. Yanımdaki bireyler hasta teyze için bilgi veriyorlar bana, şu an mesajlaşamayacağım, geleceğimiz adrese yaklaştık”şeklindeki tabirleri dava evrakında yer alıyor.

“CANDAŞ HER ŞEYİ ÖĞRENDİ”

Sanık Seçil Erzan’ın 28 Şubat’taki bir bildirisinde da “Abla Candaş her şeyi öğrendi. Bana çok üzüldü ama yanımda duramıyor. Çok korkuyor” yazdığı görülüyor.

KİMLİĞİ TESPİT EDİLEMEYEN KADIN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede ayrıyeten müşteki olarak yer alan İbrahim Çağlar’ın sekreteri S.O’nun beyanlarındaki detaylar dikkati çekti. Şahit S.O, 13 Mart’ta işvereni İbrahim Çağlar’ın kendisini arayarak o devir avukatı olan Candaş Gürol’un kendisine çanta getireceğini, bu çantayı sanık Erzan’a teslim etmesini söylediğini aktardı.

Bu görüşmenin akabinde Gürol’un gri tonlarında bir çantayı çalıştığı ofise gelerek teslim ettiğini anlatan şahit S.O, Gürol’un ofisten ayrılmasının akabinde parayı teslim alması için Erzan’ı aradığını tabir etti. Şahit S.O, belirtilen pozisyona gittiğinde Seçil Erzan’ın yanına geldiğini belirterek, Erzan’ın geldiği araçta bulunan bir bayanın da arabadan hiç inmediğini kaydetti.

Söz konusu bayanla ilgili eşkal bilgileri veren şahit S.O, sanığın otomobildeki kişiyi kendisine yardım etmesi için getirdiğini belirttiğini aktardı.

Tanık S.O, bu durumdan huzursuz olduğunu, çantada kendisinin bile kaldıramayacağı ölçüde para olması nedeniyle durumdan şüphelendiğini lisana getirerek, olayları irdelemeden aldığı talimata uygun formda parayı Erzan’ın aracının art koltuğuna koyduğunu bu sırada ise kendisine kimsenin yardım etmediğini tabir etti.

İddianamede, şahidin bu sözlerinin akabinde polis gruplarınca 9 Haziran’da oluşturulan tutanakta, şahidin Erzan’a parayı teslim ederken yanında bulunan bayanın kimliğinin tespit edilemediği bilgisine yer verildi.

NE OLMUŞTU?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan’ın bir bankanın Levent’teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker’den şahsî inanç bağlantısına dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yine kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, müşteki Bülent Çeviker’e para karşılığında yazılı evrak verildiği lakin daha sonra Çeviker’in Erzan’a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında hata duyurusunda bulunduğu tabir ediliyor.

Sanık Erzan’ın bu teknikle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek kümelerinden müştekilere, yüksek kar getirisi bulunan emniyetli bir fon bulunduğunu ve tekrar kamuoyunda tanınan Fatih Terim, Hakan Ateş üzere isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise bu türlü bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, Erzan’ın, müştekilerin verdiği paralara ait düzmece evraklar oluşturarak, bu evraklara bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atarak müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği bildiriliyor.

216 YILA KADAR MAHPUSU İSTENİYOR

Sanık Erzan’ın “özel dokümanda sahtecilik” ve “tacir yahut şirket yöneticisi olan ya da şirket ismine hareket eden şahısların ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” hatalarından 66 yıldan 216 yıla kadar mahpusu istenen iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün ise birebir kabahatlerden 3 yıl ve 65 yıl ortasında değişen oranlarda mahpusla cezalandırılması talep ediliyor.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi üzerine 4’ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım’da hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vererek, duruşmayı 12 Ocak 2024’e ertelemişti.