TBMM Lideri Kurtulmuş, İsrail’in Gazze’ye yönelik akınlarıyla ilgili, “Mesele, çoktan Filistin-İsrail sorunu olmaktan öteye geçmiştir. Problem, insanlığın geleceğiyle ilgili tarihi bir kademenin öncesinde olduğumuz hususudur” dedi.
Kurtulmuş, Fatma Altınbaş Konferans Salonu’nda düzenlenen Altınbaş Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’ndeki konuşmasında, Cumhuriyetin ikinci asrının başladığı 2023’te Türkiye’nin değerli bir noktaya geldiğini, fakat bunun kâfi olmadığını, daha büyük maksatlara kenetlenerek daha güçlü bir formda ülkeyi ileri taşımanın herkesin misyonu olduğunu belirtti.
Türkiye’nin bugün 209 üniversite, 7 milyon öğrenci nüfusuyla büyük bir yüksek tahsil ordusuna sahip olduğunu söz eden Kurtulmuş, Türkiye’nin bu manada dünyanın kayda kıymet yüksek tahsil kurumlarına sahip ülkelerinden birisi haline geldiğini söyledi.
Kurtulmuş, gelinen noktada hem uluslararasılaşmayı daha fazla artırarak hem de ülkedeki üniversitelerin dünya üniversiteleriyle daha rekabet edebilir hale gelmesi için çalışmanın herkesin ortak görevi olduğunu bildirdi.
En yüksek krizleri, en karmaşık sorunları, kaosları yaşadığı bir periyotta olan dünyanın artık bu krizleri ve kaosları taşıyamayacak noktaya geldiğini lisana getiren Kurtulmuş, “Dolayısıyla burada Türkiye olarak yalnızca kendi amaçlarımıza odaklanmak değil, birebir vakitte ikinci büyük ödev olarak yeni bir dünyanın kurulması için de elimizdeki bütün imkanları seferber etmek mecburiyetindeyiz.” diye konuştu.
Dünyada etraf sıkıntıları, açlık, kıtlık ve bunlara bağlı sıhhat meselelerinin giderek artığını vurgulayan Kurtulmuş, açlığın, kıtlığın, yoksulluğun ve hatta temel unsurlara ulaşmadaki yoksunluğun insanlığın tabanını oyduğunu tabir etti.
Kurtulmuş, dünyada gelir dağılımı eşitsizliği ve kitlesel göç meselesinin da bulunduğunu, maalesef göç sıkıntısına de tahlil bulunamadığını belirtti.
Yabancı düşmanlığının da bir öteki sorun olduğunu lisana getiren Kurtulmuş, “Başta Batı ülkeleri olmak üzere birçok ülkede yaşanan yabancı düşmanlığı bizde yoktur. Yabancıyı ötekileştirme bizde yoktur. Lisanı lisanımıza uymayanı, rengi rengimize uymayanı ikinci, üçüncü sınıf olarak görmek bizim lügatimizde yazmaz.” tabirine yer verdi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, yabancı düşmanlığının ve buna bağlı olarak da Avrupa’yı içten içe saran, esir alan ırkçılığın ve dünyada bugün karşı karşıya kalınan, bilhassa son Filistin sorununda de görülen insanlık dışı ırkçılığın köklerinin aslında ötekileştirmekten, diğerini ikinci, üçüncü sınıf, kendisini de üstün görmekten
Batı dünyasında yayılan ve dünyaya ihraç edilmeye başlanan bir büyük tehlikenin de İslam aksiliği olduğunu bildiren Kurtulmuş, “Kur’an-ı Kerim’in yakılması ya da Müslümanlığın bedellerine saldırılması yalnızca üç beş fanatiğin, üç beş sıra dışı siyasetçinin yaptığı iş değil, şuurlu bir tercihle ötekileştiren bir anlayışla dünyanın bir kısmını marjinalleştirmek için ortaya konulmuş bir stratejidir.” dedi.
Kurtulmuş, dünyadaki sıkıntıların gerisinde yatan temel problemin, son iki buçuk asırdır dünyayı yöneten, yönlendiren Batı medeniyetinin bir bataklığa saplanmasının açık bir sonucu olduğunu kaydetti.
Dünyadaki problemleri çözebilmek için bir zihniyet ihtilaline gereksinim duyulduğunu söz eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“İnsanları ötekileştirmeyen, kendisini birinci sınıf, üstün ve başkalarını öteki görmeyen, dünyayı babasının malı üzere, kendi mülkü olarak görerek dünyada ne var ne yoksa onları talan etmekten ibaret bir zihin dünyası kurgulamayan, yalnızca dünyayı değil, uzayı bile kendi çöplüğü haline getirmeyi çok kazanmanın bir aleti olarak görmeyen insani, toplumsal, kamusal bir zihniyetle bütün insanlara bakan yeni bir anlayışa gereksinim var. Münasebetiyle bu zihniyet ihtilalinin ortaya çıkması kaçınılmazdır, mecburidir; yalnızca bir teklif değil, insanlığın bundan sonra selametli bir halde geleceğe gerçek yürümesi için mutlak bir gerekliliktir.”
Filistin’de 42. gününe gelen insanlık ayıbının artık bir katliamı da aştığını, bunun bir soykırım olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bu soykırım tesadüfen bu noktaya gelmemiştir. Bugün gelinen nokta dünya sisteminin, tabiri caizse zihniyet olarak çöküşünün de tarihî olarak bir sonucudur, getirdiği bir noktadır. Bugün maalesef vefat edenlerin sayıları 15 bine geldiğini varsayım ediyorum. En az bunun üç, dört katının da daha ulaşılamayan o yıkıntıların altında olduğunu görüyoruz. Bu mevzuyu konuşurken, konuşmaktan bile utanıyorum.” diye konuştu.
Numan Kurtulmuş, Gazze’de hastanenin bombalanmasıyla ağır bakım ünitesindeki insanların, kuvözdeki bebeklerin öldürüldüğünü lisana getirerek, şöyle konuştu:
“Ne yazık ki kendini kelamda çağdaş, Doğu’nun, Afrika’nın insanlarını da geri gören zihniyet, halklarını tenzih ediyorum, yöneticileri bakımından söylüyorum, maalesef bu zulme karşı sessiz kalmak şöyle dursun, ‘Ne yapalım? İsrail’in de kendini savunma hakkı vardır.’ diyerek bu zulmün açık iştirakini yapıyor. Bu bir insanlık ayıbıdır. Yalnızca Netanyahu ve çetesi değil, bu ağır cürümlerden ötürü bunları destekleyen herkes, tarih önünde sorumludur. Maalesef Batı ülkelerinin büyük bir kısmı, bu hususta sessiz kalıyor. Biz bu görüntüyü çok gördük. Dün Srebrenitsa katliamında 9 bin Boşnak Avrupa’nın ortasında kesilirken, tıpkı Batı yeniden gözlerini, kulaklarını kapatmıştı.”
Kurtulmuş, “Temelinde hakkaniyet değil, güç hiyerarşisi olan bir dünya sistemi çökmeye mahkumdur. Temelinde yeryüzünün 7,5 milyar insanın ortak mülkü olduğu inancı değil, dünyayı sömüren zadeganın babasının malı mülkü olduğunu sanan bir anlayış çökmeye mahkumdur. İnsanları âlâ ve makûs, birinci ve ikinci sınıf gören zihniyet çökmeye mahkumdur. Siviller ortasında bir hiyerarşi kuran, kimi sivilleri korunması gereken birtakım sivilleri ise gözden çıkarılması gereken olarak gören bir zihniyet çökmeye mahkumdur.” dedi.
Kurtulmuş, Filistin halkına, saf ve mazlum yaşlılara, bayanlara, bebeklere karşı yapılan soykırımın, insanlık kabahatinin, yalnızca bombayı atanların, siyasi kararlar verenlerin yüz karası olmadığını, bu duruma sessiz kalanların da yüz karası olduğunu belirtti.
Artık yeni bir dünya sistemine yanlışsız gidilmesinin zorunlu olduğunu belirten Kurtulmuş, “Ya yeni bir dünya sistemi kurulacak ya yeni bir global, siyasal mimari inşa edilecek ya yeni bir global ekonomik mimari inşa edilecek ya da çok net söylüyorum, dünya süratle üçüncü büyük savaşa gerçek koşar adım gidecektir. İnsanlık böylesine vahim bir tercihle karşı karşıyadır. Sıkıntı, çoktan Filistin-İsrail sorunu olmaktan öteye geçmiştir. Sorun, insanlığın geleceğiyle ilgili tarihi bir kademenin öncesinde olduğumuz konusudur.” halinde konuştu.
Türkiye’nin Gazze için canhıraş bir uğraş sergilediğini lisana getiren Kurtulmuş, “Hem tarihten gelen sorumluluğumuzun bir gereği olarak Filistinli kardeşlerimize sahip çıkmaya çalışıyor hem de dünyanın birçok yerinde insanların bu bahse dikkatlerini çekmeye uğraş ediyoruz.” diye konuştu.
Numan Kurtulmuş, yeni bir dünyanın kurulacağına dair işaretler ortaya koyan konunun, hükümetler ne kadar sessiz kalırsa kalsın, Gazze’deki hücumlar karşısında başta Batı ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok yerinde insaf ve vicdan sahibi insanların sokaklara çıkması olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Dünyada çok şükür insanlık cephesi uyanmaya başladı. İnsanlıktan yana olan yüz milyonlarca insan sokaklara çıkıyor, toplumsal platformları kullanıyor ve ‘Yeter artık’ diyerek bu zulmün önlenebilmesi için görüşlerini söz ediyorlar. Zira beşerler görüyor, biliyor ve anlıyor ki bu iş bu türlü gitmez, bu türlü giderse hiçbir ülkede, hiçbir milletin rahat ve huzur içerisinde yaşamasının imkanı olmayacak bir periyoda giriyoruz. Münasebetiyle insanlık cephesinin uyanmakta olduğunu görüyoruz. Türkiye olarak bizim üzerimize düşen, bu insanlık cephesinin daha da güçlenmesi için elimizden gelen uğraşı ortaya koyabilmektir.”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye’nin gelecek periyotta çok değerli bir rol oynayacağını, dünyada barışı, iyiliği ve meseleleri ortadan kaldıracak bakış açılarını geliştirebileceğine yürekten inandıklarını söz etti.
Türkiye’nin kelamının etkisinin artması için toplumsal yapısının güçlü ve sağlam olması gerektiğini belirten Kurtulmuş, “Hepimizin ortak noktası Türkiye. Hepimizin ortak noktası bu milletin gelecek amaçları ve hayalleridir. Bunu gerçekleştirmek için farklılıklarımızı zenginlik olarak telakki edeceğiz. Bu zenginliğimizi de ülkemizin, milletimizin ve bütün insanlığın hayrına bir büyük girdi olarak ortaya koyacağız. Böylelikle sağlam, güçlü bir Türkiye ile geleceğin yüz yılında çok tesirli, yeni, adaletli bir dünya sisteminin kurulması için gayret edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından Kurtulmuş’a Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davet Erhan ve Mütevelli Heyeti Lideri Ali Altınbaş tarafından armağan takdim edildi.
Kurtulmuş, üniversitenin akademisyenlerine de mükafatlarını vererek, tebrik etti.
