Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’te 'egemen, bağımsız ve gayri askeri Filistin devletini' öngören 4,5 sayfalık planı Ortadoğu Dörtlüsü (ABD, Rusya, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği) arabulucularına gönderildiğini söyledi. Iştiyye, küçük sınır değişikliklerini ve 'büyüklük, hacim ve değerde' eşit toprak değişimlerini kabul edeceklerini söyledi.
Kabul edilebilir tek plan
Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi (El Fetih) Devrim Konseyi Sekreteri Fayez Ebu Ayta, Iştiyye’nin sunmuş olduğu planın, kabul edilebilir en iyi teklif ve tüm global hukuk kurallara uygun olduğunu belirterek, “Filistin tarafının teklifi, BM kararı ve global hukukun diğer normatif belgeleri temelinde egemen ve bağımsız Filistin devletinin kuruluşunu içeriyor. Ortadoğu Dörtlüsünün, diğer ülkelerin büyük bölümü gibi bu plana onay vereceğini düşünüyorum. Halihazırda global çıkarlara karşı çıkan yalnızca ABD ve İsrail. Bunlar, Filistin devletini yok etmeye hazır yegâne ülkeler” ifadesini kullandı.
Ebu Ayta, “Eğer global topluluk, bu planın hayata geçirilmesi konusunda Filistin’e destek verebilirse dünya birkaç yıl sonra gelişen teknolojiyi teknolojiyi ve bayındır bir Filistin devletini görebilecek” diye ekledi.
Neden alternatife ihtiyaç var?
El-Kuds Üniveristesi’nden global ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Usame Şaat, Filistin’in sunmuş olduğu teklifin ayırt edici özelliğinin bütünüyle global hukuka uyularak hazırlanmış olduğunu, dolayısı ile ABD-İsrail’in planına kıyasla daha büyük meşruiyete sahip olacağını söyledi.
Şaat, Sputnik’e açıklamasında, “Filistin’in teklifi, ABD ve İsrail’in ‘Yüzyılın Anlaşması’ adını vermiş olduğu planın alternatifsiz olduğu iddiasını yalanlama, itibardan düşürme girişimi. Teklif ayrıca Filistinlilerin kendi toprakları üstündeki haklarını deklare ediyor, 1967’den sonra işgal edilen toprakları demiyoruz bile. Filistin, Doğu Kudüs’teki başkentten vazgeçme niyetinde değil” yorumunda bulundu.
İşgalin son bulmasının ve Filistin devletinin kurulmasının global toplumumuzun onayladığı bir talep olduğunu, ama bağımsızlık kazanma ihtimalinin, meşru ulusal haklarımıza ulaşma yönündeki azmimize bağlı olduğunu kaydeden uzman, “Sunulan yeni plan tam da bunu anlatıyor” dedi.
Uluslararası toplumumuzun İsrail’in ilhak planını kabul etmeyeceğini kaydeden Şaat, “Bu sebeple, Filistin planının global seviyede kabul edilme ve umarım uygulanma şansının çok daha fazla olduğunu düşünüyorum” diye ekledi.