Milletlerarası sıhhat kuruluşları ve uzmanlar tarafından çağın sessiz salgını olarak nitelendirilen antibiyotik direnci, birçok ülkenin üzerinde durduğu bahislerin başında geliyor. Antimikrobiyal direnç gelişimi önlenemez ve tesirli antibiyotikler geliştirilemezse 2050’de yaklaşık 10 milyon insanın enfeksiyon kaynaklı hayatını kaybedeceği belirtiliyor. Türkiye’de de bu noktada Sıhhat Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu (TİTCK) öncülüğünde akılcı antibiyotik kullanımına yönelik çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bu çalışmalarla, Türkiye’de 2011’den bugüne antibiyotik tüketimi yüzde 19 azaltılması sağlandı.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu (TİTCK) öncülüğünde akılcı antibiyotik kullanımına yönelik yürütülen çalışmalar ve bilgilendirmeler sonucunda, 2011’den bugüne antibiyotik tüketiminin yüzde 19 azalması sağlandı.
Antibiyotik direnci, Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) ve birçok ülkenin üzerinde hassasiyetle durduğu, tahlil yolları geliştirmek için efor sarf ettiği hususların başında geliyor.
Kısaca bir mikroorganizmanın antibiyotiklerin tesirlerine karşı durabilme yeteneği olarak tanımlanan direnç gelişimi, memleketler arası kuruluşlar ve uzmanlarca çağın sessiz salgını olarak da isimlendiriliyor.
Uluslararası son datalara nazaran, antibiyotiklere dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar nedeniyle her yıl dünyada yaklaşık 700 bin kişi ömrünü yitiriyor. Antimikrobiyal direnç gelişimi önlenemez ve tesirli antibiyotikler geliştirilemezse 2050’de yaklaşık 10 milyon insanın enfeksiyon kaynaklı ömrünü kaybedeceği belirtiliyor.
Doğru kullanımıyla insan hayatı için mucize olabilen antibiyotiklerde direnç gelişimi, ağır ve gereksiz tüketim sonucunda ortaya çıkıyor. Bu direnç gelişimi yalnızca insan sıhhatini değil hayvanları ve tarımı da olumsuz etkiliyor.
DSÖ, Besin ve Tarım Örgütü (FAO) üzere kuruluşlar, artan antibiyotik direncine tahlil oluşturmak için hükümet yetkilileri, ilaç şirketleri, sivil toplum ve BM örgütleriyle bir ittifak oluştururken, Türkiye’de Sıhhat Bakanlığı TİTCK öncülüğünde akılcı ilaç ve antibiyotik kullanımına yönelik program yürütülüyor.
Bu program kapsamında antibiyotik reçeteleyen doktorlara, sıhhat çalışanlarına yönelik çalışmalar yapılırken, toplumsal farkındalığı artırmaya dönük bilgilendirme broşürleri ve toplantıları düzenleniyor.
Gereksiz antibiyotik kullanımını önlemeye yönelik bu çalışmalar sonucunda, Türkiye’de antibiyotik tüketiminin yüzde 19 azaltılması sağlandı.
TİTCK datalarına nazaran, 1000 kişi başına düşen günlük antibiyotik tüketim ölçüsünde da düşüş kaydedildi.
2011’de 42,2 ünite olan 1000 kişi başına günlük antibiyotik tüketimi, 2016’da 40,1’e geriledi. Yıllar içinde muhakkak oranlarda azalma ve kısmi artışların akabinde geçen yıl prestijiyle 1000 kişine başına düşen günlük antibiyotik tüketim ölçüsü 34,2 olarak kaydedildi.
Antibiyotik direnç gelişiminin azaltılması hedefiyle yürütülen çalışmalarla bu oranın ilerleyen yıllarda daha da aşağı çekilmesi hedefleniyor.
Uzmanlar, antibiyotiklerin yalnızca bakteriyel enfeksiyonlarda tesirli ve tedavi edici olduğuna dikkat çekiyor.
Ağrı kesici, ateş düşürücü olmayan ve gelişi hoş kullanılmaması gereken antibiyotiklerin yalnızca bakteriyel enfeksiyon varlığında, tabip tavsiyesiyle belirtilen müddette kullanılmaları kıymet taşıyor.
