Çevre mühendisliği açısından ise toz emisyonlarının hesaplanmasının yönetmeliklere uygun olmadığına, dolayısıyla “ÇED yok” kararının yerinde olmadığına dikkat çekildi. Son olarak, tarım çalışmalarından kaynaklanan tozların bölgedeki zeytin ağaçlarını olumsuz etkileyeceği ve “ÇED gerekli değildir” raporunun uygun olmadığı vurgulanmıştır.
Bilirkişi raporu Mahkeme heyetine de sunuldu. Karar, davanın Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde 8 Mayıs’ta görülen duruşmasında verildi. Mahkeme, “ÇED yok” kararının uygulanmasını durdurma kararı aldı.
Gerekçe olarak proje faaliyetlerinin çevreye ve zeytinliklere onarılamaz zararlar vereceği gösterildi. Oy birliği ile kararda temyiz yolunun kapatıldığı belirtildi.
Bölge sakinlerinin avukatı Remzi Kazmaz, kararın ardından yaptığı yazılı açıklamada, “Muğla Valiliği’nin ‘çevresel etki değerlendirmesi yapılmasına gerek yok’ kararının hukuka aykırı, çevreye ve ekosisteme zararlı olduğu, proje sunum dokümanı teknik olarak eksik, yetersiz bilgi ile oluşturulmuş, üretim sürecinde çok fazla toz ve gürültü yaşıyoruz, madenin yakınında yerleşim alanları var ve zeytin ağaçlarıyla dolu 3. seviye bir tabiatı koruma alanında bulunuyor.” Kızılağaç, Yalıçiftlik ve Çamlık mahallelerinin geleceği için yürütmeyi durdurma kararı aldı. Bu karar Bodrum’un geleceği için çok önemli. “açıklamak.