Çocuklarınızı uykusu gelince değil bu saate uyutun! Beyin gelişimi için kilit nokta

Yapılan çalışmalar neticesinde çocukların uyuduğu saatlerin, beyin gelişimi ile ilgili oldukça önemli bir rol oynadığını gözler önüne serdi. Küçük yaştaki çocukları, uykusu geldiğinde uyutmak yerine, belirlenen saatlerde uykuya göndermek, beyin gelişimleri için oldukça faydalı.

Yapılan araştırmalar, beyin ve hafıza gelişimi için önem taşıdığını öne sürerken, ebeveynlerden küçük çocuklarının öğle uykusuna devam etmelerine izin vermelerini söyledi. Bazı yeni yürümeye başlayan çocuklar 2 yaşında öğle uykusunu bırakırken, bazı çocuklar ise beş yaşına kadar hala öğle uykusuna yatmak isteyebilirler.

ABD’li araştırmacılar, beynin hafıza ve öğrenmede rolü oynayan hipokampusu ele aldı. Daha önceleri, öğle uykusuna yatan ve yatmayan çocukların hipokampus bölgesinde gelişim farklılığı olduğunu tespit etti.

Massachusetts Amherst Üniversitesi’nden Prof. Rebecca Spencer, küçük çocukların öğle uykusunda duygusal ve bildirimsel anıları pekiştirdiklerini belirtti. Araştırmacılar, küçük çocukların olgunlaşmamış bir hipokampüse sahip olduklarında, unutulmadan saklanabilecek bir hafıza sınırına ulaştığını ve bu noktada uyku ihtiyacını tetiklediğini açıkladı.

Bu hususta çocukların öğle uykusuna yatması, anıların beynin korteksine taşınmasına izin verir ve hipokampuste daha fazla bilgi depolanması için yer açar. Prof. Spencer; hipokampus bölgesinin verimsiz olduğunda, küçük bir zihne sahip olacağınızı, bu sebeple anıların çoğunun silinebileceğini bildiriyor.

Spencer, öğle uykusuna yatan çocukların, hipokampus bölgelerinin daha çok geliştiğini ve ilerleyen dönemlerde, bu bölgenin gelişimi ile birlikte çocukların öğle uykusunu kendiliğinden bıraktığını söyledi.

Çocuklara öğle uykusunu bıraktırmak, öğrenme ve hafıza düzeylerine zarar verebileceğini söyledi.

Yenidoğan bebekler genellikle 16 saat uykuya ihtiyaç duyar. Çoğu yetişkine de 7-8 saat uyku yeterli olur. Genç erişkinler için ortalama 9 saat uyku yeterli olur. Hamileliğin ilk 3 ayında, kadınların uyku gereksinimi çoğalır. Normal süresinden çalınmış bir uyku süresi, bir tür ‘uyku borcu’ meydana getirir. Vücut, nihayetinde bu borcun geri ödenmesine ihtiyaç duyar. Uykunun yetersiz kalması muhakeme yetisi ya da tepki süresini olumsuz anlamda etkiler. İnsanlar yaşlandıkça uyku süresi giderek azalır ve uyku hafifler. 65 yaşın üstünde uykusuzluk sık görülen bir sağlık sorunu olarak bilinir.